6.6m X 9.9m ölçülerinde, yaklaşık 66 metrekarelik bir devasa alanı kaplayan Cana'da Düğün, Louvre Müzesi'nin en büyük tablosudur. Müzenin en popüler eseri olan Mona Lisa'nın tam karşısında yer almakta ve ona sadece büyüklüğü ile değil aynı zamanda sanatsal görkemi ile de meydan okumaktadır. Popülist bakış açısının dışına çıkıp da gözlerini Mona Lisa'dan ayıran her ziyaretçiyi anında cezbeder.
Veronese'nin eseri konusunu İncil'de geçen İsa'nın ilk mucizesini gerçekleştirmesi olayından alır. İsa, Meryem ve Havariler Cana'da bir düğün için konuk olarak çağrılırlar. Kutlama sırasında şarabın bitmesi üzerine İsa hizmetçilere şarap küplerini su ile doldurmalarını ve geri çekilmelerini söyler. Şölenin yöneticisi gelip de küpten doldurulan sıvıyı tadar ve ardından damadı çağırır. Damada "Herkes önce iyi şarabı, çok içildikten sonra da kötüsünü sunar; fakat sen en iyisini sona saklamışsın" der. İsa bu şekilde suyu şaraba çevirerek ilk mucizesini gerçekleştirmiş olur. Resmin hemen sağ ön tarafında yer alan şarap küpleri olayda yer alan küplerdir. Ayaktaki figür içtiğini şarabın güzelliği karşısıda şaşıran şölen yöneticisidir.
Resimde geniş bir masa çevresinde toplanmış birçok farklı figür görünmektedir. Süslü ve gösterişli giysilere bürünmüş bu kalabalığın içinde basit ve sade giysileri ile kalabalığın tüm şaşaasına ciddi bir zıtlık oluşturan İsa ve Meryem masanın ortasında yer almaktadırlar. Oysa düğünün en önemli misafirleri ve gelin ile damat masanın sol kanadının başında oturmuşlardır. Onların hemen yanında birçok ünlü tarihi figür bulunur. Bunlardan bazıları Avusturya Kraliçesi Eleanor, Fransız Kralı I. Francis, İngiltere Kraliçesi I. Mary, Kanuni Sultan Süleyman, İmparator V. Charles gibi birçok ünlü hükümdardır. Veronese tüm bu muhteşem figürleri aynı masada İsa ve Meryem ile oturtmuş olsa da masanın tam ortasına ikisini yerleştirerek resmin ana amacının bu dini figürleri vurgulamak olduğunu göstermiştir.
Masanın orta kısmının hemen önünde yer alan müzisyenler Veronese'nin döneminden ünlü İtalyan ressamlardır. Soldan sağa Veronese, Bassano, Tintoretto ve Tiziano yer almaktadır. Müzisyenlerin ortasındaki masada yer alan kum saati İsa'nın aynı hikayede Meryem'e söylediği "Benim saatim henüz gelmedi" sözlerine bir gönderme olabilir. Aynı zamanda dünyevi bir zevk olan müziğe karşıtlık yaratacak şekilde zamanın tükendiğini gösterip uhrevi yaşama işaret ettiği düşünülebilir.
Şölenin hazırlıkları için koşuşturan birçok farklı figür resmin her noktasında görülebilir. Bunlardan en dikkat çekici olanlar İsa'nın hizasında yukarıdaki balkonda şölen için et hazırlayan ekiptir. Burada betimlenen etin parçalanması (kurban edilmesi) İsa'nın kendini insanlık için kurban etmiş olmasına yapılan bir göndermedir. Hristiyanlık inanışına göre İsa, Adem ve Havva'nın işlediği İlk Günah'ın (bknz. İlk Günah ve Cennetten Kovuluş "The Fall of Man and Expulsion from Heaven" - Michelangelo) bedelini kendi bedenini insanlar için feda ederek (çarmıha gerilip öldürülerek) ödemiş ve insanlığı bu günahtan arındırmıştır.
Resmin geri planında yer alan Klasik mimari ögeleri ve karakterlerin giysileri, görünümleri tamamen Veronese'nin yaşadığı dönemde Venedik'te geçerli olan mimari ve moda tarzını yansıtmaktadır. İsa'nın yaşadığı dönem ve coğrafya ile ilgili herhangi bir özellik göremeyiz. Ressamın kendi döneminin tarzını yansıtmış olması Rönesans döneminin sanat anlayışı ile uyumludur (bknz. Beşaret "Annunciation" - Leonardo da Vinci).
Görkemli tablo Veronese'nin farklı renkleri son derece uyumlu şekilde kullanması ve birbirinden farklı birçok figürü uyumlu bir kompozisyona yerleştirmesi ile tiyatro sahnesi gibi bir şölen betimler ve aynı zamanda seyirciye de görkemli bir görsel şölen sunar.
Konum: Louvre Müzesi "Musée du Louvre", Paris
Tarih: 1562-3
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Venedik Rönesansı "Venetian Renaissance"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder