Diego Rivera, 20. yüzyılın başlarında ünlenmiş, Meksika'nın en büyük ressamlarından biridir. Özellikle çok geniş ölçülerdeki duvar resimleri (mural) ile tanınan ressam başta Meksiko olmak üzere birçok Meksika şehrinde ve ABD'de San Fransisko, Detroit ve New York'ta görkemli duvar resimleri yapmıştır. Özellikle New York'taki Rockefeller Merkezi'ndeki resmi, içerdiği siyasi simgeler sebebiyle oldukça ses getiren ve tartışmalı bulunan bir yapıta dönüşmüştür.
Dörtyol Ağzında İnsan "Man at the Corssroads" |
Dikkat çekici uslübü kendini kaba hatlara sahip insan figürleri, genişletilmiş ve sağlam görünüş verilmiş nesneler ve canlılarda kendini gösterir. 3 boyutlu nesnelerin 2 boyutlu imiş gibi yansıtılarak resmedilmesi yine Rivera'nın tipik tarzının göstergelerinden biridir.
Rivera aynı zamanda Meksikalı ünlü kadın ressam Frida Kahlo ile sürdürdüğü fırtınalı ilişki ile de anılır. Frida Kahlo'nun ünlü bir ressama dönüşmesinde büyük katkısı olan Rivera, Frida'yı desteklediği kadar, karmaşık ilişkileri ile de ressamı duygusal olarak beslemiştir, ama bir o kadar da yıpratmıştır (bknz.İki Frida "The Two Fridas" - Frida Kahlo). İki evlilik ve bir boşanma geçiren bu ilişki Frida'nın ölümüyle son bulmuştur.
Çiçek Satıcısı, bir büyük küfe çiçeği sırtlanmak üzere eğilmiş bir Meksikalı kadını gösterir. Küfedeki dikkat çekici beyaz çiçekler Meksika'ya özgü Kalla Zambağı'dır (İsp. Alcatraces). Kalla Zambağı Rivera tarafından birçok eserde yoğunlukla resmedilmiş ve Meksikalı işçi sınıfından insanlar tarafından taşınan, satılan bir nesne olarak betimlenmiş, eserlere Meksika'ya dair bir karakter vermek adına kullanılmıştır.
Küfeyi taşıyan kadın üzerindeki basit ama 20. yüzyılda Meksika'ya özgü kıyafetleri ile betimlenmiştir. Göğsünün üzerinden bağlanmış mavi kumaş aracılığıyla küfeyi vücuduna bağlayıp ayağa kalkarak yürüyecektir. Küfenin gerisinde, küfeyi tutan ve birazdan kadına ağırlığı bırakacak olan Meksikalı adam görünür. Elleri, yere basan çıplak ayakları ve çiçeklerin üzerinden görünen hasır şapkasının ayrıntısı bu adamı işaret eder. Hem kadın, hem de adam kaba yüz hatları, geniş kolları, elleri ve ayakları ile Rivera'nın tipik insan figürlerindendir ve Meksika yerlilerini çağrıştırır.
Seyirci esere baktığında önce küfedeki görkemli çiçekleri inceler, fakat hemen ardından ön plandaki kadının bu kocaman küfeyi ve üzerindeki ağır yükü nasıl yükleneceğini hayal etmeye çalışır. Oysa eserin isiminden de anlaşıldığı gibi, bu kadın bir çiçek satıcısıdır, ve bu çiçekleri uzun süre taşıyacak ve satmaya çalışacaktır.
Rivera'nın seyirciye düşündürmek istediği de aslında tam olarak budur. Meksikalı işçi sınıfın yaşadığı zor koşullar, ağır çalışma şartları ve hayatta kalabilmek için daha üst sınıflara hizmet etmek için verdiği mücadele. Çiçekler muhtemelen zengin bir evde yer bulacak, fakat, bu güzelliklerin sergilenmesi için bu Meksikalı kadın bir hayli fiziksel zorluk çekecektir. Kadının seyirciye doğru değil, yere doğru bakan yüzü yükünü üstlenmesi ve durumunu sessizce kabullenmesinin bir göstergesidir. Sıkı bir komünist olan Rivera bu dekoratif görünüşlü eserde aslında bu geriplan hikayesini vurgulamak istemiştir.
Rivera eserdeki basit ama etkileyici görünümü birçok farklı kuralı bir arada kullanarak yakalamıştır. Eserdeki uyum objeler arasında kurulmuş denge ile sağlanmıştır. Hemen hemen simetrik (ama aslında simetrik olmayan) kadının duruşu, çiçeklerin yerleşimi ve arkadaki adamın elleri ve ayakları resimde bir denge oluşturur. Bu denge ile birlikte eserde kullanılmış uyumlu renklerden oluşan palet resme bütünlük katar. Küfenin çevresindene bağlanmış mavi renkli eşarp resmin geneline hakim sıcak tonların hakimiyetini kırar ve resmi dengeler. Diego Rivera'nın eserde kullandığı bir önemli unsur da tekrarlamadır. Küfenin içinde çok sayıda tekrarlanmış çiçek figürleri, küfenin örgü deseni ve kadının giysisindeki ince desen bir araya geldiğinde resme incelikli bir doku katar ve resimde bir ritim ve düzen etkisi yaratır. Göze ilk çarpan obje olan beyaz-sarı renkli zambaklar karanlık geriplan ile ciddi bir zıtlık oluşturarak öne çıkar ve seyirciyi etkilemeyi başarır.
Konum: Özel Koleksiyon "Private Collection"
Tarih: 1942
Dönem: Modernizm
Akım: İlkelcilik "Primitivism"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder