Millet'nin ilk bakışta kırsal alanda çalışan köylüleri gösteriyormuş gibi görünen bu eseri alışılmış "romantik dönem" Fransız resimlerinden oldukça farklı bir tema içerir. Temanın farklı olmasının yanısıra resmin ayrıntıları onu dönemindeki genel yaklaşımdan da tamamen farklı kılar ve çarpıcılığını ön plana çıkarır.
Eserde bir tarlada hasat zamanı görülmektedir. Henüz tamamlanmış hasat toplama eylemi resmin geri planında yer alır. İki büyük ekin yığını ve araba üzerine yapılan yükleme tarladaki ekinlerin biçildiği ve derlendiğini gösterir. Arka planda görülen açık renk giysili insanlar tarlanın sahibi tarafından kiralanmış işçilerdir. Sağ tarafta tarlanın sonunda çiftlik evini ve atı üzerinde işçileri izleyen tarlanın sahibini görülebilir.
Arka plandaki bu insan kalabalığı ve hareketli çalışmanın aksine ön planda sadece 3 basit figür görünür. İlk bakışta bu üç figürün de tarlada çalışan işçilerden birkaçı olduğu düşünülebilir. Ama bu üç kadın aslında tarla sahibi tarafından kiralanmış işçilerden değildir. Bu kadınlar tarlada biçilen ekinin ardından kalanı toplayan fakir toplayıcılardır "gleaners". Ortaçağ'dan beri süre gelen bir geleneğin sonucu bir kişinin tarlası, bahçesi üzerinde hasat toplama işlemi bittikten sonra kalanları, dökülenleri arsaya veya bahçeye zarar vermeden toplayıp evine götürmek yoksulların hakkı sayılmakta idi. Bu eserde de bu üç kadın tarla zemininde kalmış, dökülmüş ekin tanelerini ve başak saplarını toplamaktadırlar.
Resim figürlerin ne denli zahmetli ve yorucu bir iş yaptıklarını seyirciye açıkça yansıtır. Üç kadından ikisi başlarını yerden kaldırmadan azimle yerde buldukları işe yarar malzemeyi toplamaktadırlar. Hatta biri dengesini korumak veya belindeki ağrıya tepki olarak elini beline götürmüştür. Bir diğer üçüncü figür ise işten yorgun düşmüş, bir an için mola vermiştir. Ama hala yarı kambur duran bedeni ile doğrulmakta zorlanmakta ve bir yandan yere bakmaktadır.Kadınların hantal vücutları, özensiz giysileri ve kaba saba elleri ait oldukları alt sınıfı çarpıcı şekilde ortaya koyar.
Dönem Fransasında bu denli alt sınıfa ait figürlerin açıkça resmedilmesi oldukça kışkırtıcı bulunup ciddi ölçüde tepki çekmiştir. Orta ve üst sınıfa mensup Fransız halkının yiyecek bulma kaygısı taşımaması ve bu tarz sıkıntılara maruz kalan bir sınıftan haberdar ediliyor oluşları dönemde oldukça can sıkmış olmalıdır. Millet'nin eseri özellikle 1848'deki taze Fransız Devrimi'nin (bknz. Halka Yol Gösteren Özgürlük "Liberty Leading the People" - Delacroix) etkisinden henüz tam anlamıyla kurtulamamış toplumda geri gelen bir hortlak etkisi yaratmıştır. İşçi figürlerinin yaratmış olduğu başkaldırı imgesi resmi toplumun gözünde kışkırtıcı ve başkaldırmaya teşvik eden bir izlenimle bürümüştür.
Halbuki Millet eseri hakkında bu yaratılan bu politik spekülasyondan hiç hoşnut olmamıştır. Kendini bir polemik yaratandan çok bir hümanist olarak gören ressam, eserinde de gördüklerini ve bildiklerini en gerçekçi hali ile yansıtmak istemiştir. Çünkü kendini akademik sanat aleminin idealize resmetme tarzından da, romantizmin gerçekdışı tasarımlarından da uzak görmüştür. Dolayısıyla da klasik İncil konuları, kraliyet yaşamı veya mitolojik temalar yerine sosyal yaşamın en alt sınıfından üç kadını resmetmeyi seçmiştir Millet. Hem de bu üç figürü anıtsal bir azametle resminde gösterip en mütevazi yaşamların bile kendine göre doğuştan gelen bir asaleti olabileceğini vurgulamıştır.
Figürler estetik kaygılardan uzak, gerçekçi ve samimi şekilde çarpıcı koyu tonları ile resmin ön planında dikkati çeker. Alışılageldik düzene ters şekilde geri plandaki figürler ve arka plan tonları ise açık renklerdir. Bu tonların ters uygulanması durumu seyircide resmin genel havası ile ilişkili bir ahenksizlik duygusu yaratır. Koyu tonlarla ön planda vurgulanan yoksulluk, kaçınılmazlığını seyirciye hissettirir. Arka planda huzurla çalışan ve refah sahibi insanların açık tonları ise uzaktadır. Bu açık tonlardaki ferahlık ve refah net biçimde gözümüzün önündedir ama erişilemeyecek kadar da uzaktır.
Konum: Orsay Müzesi "Musée d'Orsay", Paris
Tarih: 1857
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Gerçekçilik "Realism"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder