Reynolds'ın İngiliz aristokrasisini resmettiği sayısız portrelerinden biri olan bu eser, iki genç aristokratı - Dudley Alexander Sydney Cosby "Lord Sydney" (solda) ve Albay John Dyke Acland (sağda) - model alan bir ikili portredir. Hemen hemen gerçek boyutlarda resmedilmiş olan iki figür, bir av sırasında yaylarını germiş iki okçu olarak betimlenmişlerdir.
Figürlerin dönemin avlanma aracı çifte namlulu av tüfeği yerine ok ve yayı tercih etmiş olmaları oldukça ilginçtir. Söz konusu tercihin bir sebebi dönem İngiliz aristokrasisi içinde okçuluğa dair artan ilgidir. Okçuluğun yarattığı bir yandan nostaljik, bir yandan da erkeksi algı seçkin erkeklerin yöneldiği yeni bir uğraş olmasına ve çağdaş portrelerde simgesel olarak kullanılmasına sebep olmuştur.
Reynolds'ın okçuları kullanmasının bir başka sebebi de figürlerde klasik bir görünüm yaratma çabasıdır. Bir Ortaçağ veya Rönesans tipi av sahnesi görünümü yansıtmayı amaçlayan ressam, aynı zamanda figürlere tarihi gibi görünen giysiler de tasarlamıştır. Dönem kıyafetlerine benzemeyen bu sıradışı tasarımlar yine Reynolds'ın klasik bir görünüm elde etme çabasının sonucudur.
Figürlerin geriplanda bıraktıkları avlanmış hayvanlar (geyikler, keklik ve turna) bu iki soylulnun aristokratik avlanma haklarını ve dolayısıyla asil soylarını vurgular. Eser bir yandan da dostluk teması üzerine kurulmuştur ve genç lordların erkek erkeğe yaptıkları etkinlikleri hatırlatır. Yaşlı ve görkemli bir ormanda geçen olayın geçmişe dair şövalye tarzında bir asalet çağrıştırması amaçlanmıştır. Figürlerin özellikle birbirleri ile uyumlu - neredeyse ritmik denebilecek - hareketleri eserde ahenkli bir görünüm yaratırken, avcıların yöneldiği yeni bir av hayvanının da yakınlarda olduğunu gösterir.
Ressamın eserde klasik dönem çağrışımları yapmasının sebebi klasik Yunan-Roma tarzına öykünen İngiliz Kraliyet Akademisi'nin kurucusu ve ilk başkanı olmasıdır. Akademik tarzda eserleri ile 18. yüzyıl İngiliz Sanatı'na yön veren Reynolds, aynı zamanda Akademi'de dersler vermiş ve akademinin kurallarının yerleşmesini sağlamıştır.
Eserin iddialı ölçülerdeki boyutları, dramatik ve kontrollü düzenlemesi özellikle büyük Venedik Rönesansı ustası Tiziano'nun (bknz. Bacchus ve Ariadne "Bacchus and Ariadne" - Tiziano) mitolojik sahnelerini çağrıştırır; ki bu da Reynolds'ın İngiliz sanatını taşımaya çalıştığı klasik sanat seviyesini işaret eder. Aynı zamanda bu yapıt, Reynolds'ın en etkili erkek portre çalışmalarından biridir, ve portre tarzını ondan daha üstün görülen diğer geleneksel tarzların (tarihi veya dini resimler gibi) seviyesine taşıma amacını da gösterir.
Döneminde popüler bir portre ustasına dönüşmüş olan Reynolds, varlıklı bir çevre ile yoğun etkileşim halinde olmuş ve aristokrasiden bireylerin toplamda 3,000'den fazla portresini yapmıştır. Çağdaş modelleri mitolojik figürler gibi dünyadışı ve görkemli gösteren portrelerinde genel olarak bireyi özel kılan ince ayrıntıları genel bir çerçevede işlemiş ve figürlerin gerçek kimliklerini bozmadan onları idealize etmeyi tercih etmiştir.
Konum: Tate Britain, Londra
Tarih: 1769
Dönem: 18. Yüzyıl
Akım: İngiliz Sanatı "English Art" / Akademizm "Academic Art"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder